KARADENİZ FIKRALARI
AKŞAM SERİNLİĞİNDEBir mecliste konuşulurken, Amerikalı : -Biz Mars'a gideceğiz, demiş. Alman : -Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş. Fransız : -Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demiş. Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için : -Biz de güneşe gideceğiz, demiş. -Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar. Karadenizli gülümsemiş : -O kadar da enayi değiliz, tabi, demiş. Akşam serinliğinde gideceğiz.
ASMAK
Dursun evinden çıktığında birde bakar ki komşusu Temel kendini belinden ağaca asmış halde duruyor.Hemen gidip ipi ağaçtan çözer.Komşusunu ağaçtan indirdikten sonra merakla sorar : -Ha sen ne yapayudun öyle? -Hiç kendimi asaydum... -Ha uşağum, penum pildiğum insan poynundan asılayi. Temel üzgün ve çaresiz bir halde komşusu Dursun'a baktıktan sonra cevap verir : -Ben de öyle yapmişudum.Ama ipu poynima pağladığum zaman bi türlü nefes alamayrum
AT YARIŞI
At yarışına merak saran Temel bir gün hipordroma gider. Yalnız önünde delicesine bir o yana bir bu yana koşan atlara akıl erdiremez ve dayanamayarak yanındakine sorar. -Hah hemşerim bu atlar ne deli gibi koşup duruyor. Adam da : -1. olana ikramiye var da ondan, der. Temel de cevap vererek : -Hah 1. olana para varda ötekiler niye koşup duruyor.
AYAĞIMI DENİZE SOKUP
Temel her gün köyden evine gidince paçaları ıslak gidiyormuş. Bir gün köylünün biri sormuş : -Ya Temel neden senin paçaların hep ıslak? Temel akıllı ya : -Deniz kenarına gittiğim zaman bir sigara içiyorum sonra bu sigarayı denize atıyorum. Ondan sonra söndüğünden emin olmak için ayağımı denize sokup tekrar söndürüyorum.
AYAKKABI
Temel işe girmek için sözlü sınava giriyor.Çok heyecanlı, bir önceki adaya soruyor : -Ne sorayiler? -Ayakkabı. Temel'in sırası geliyor, bilsin diye kolay soruyorlar : -Dört ayaklıdır, miyav miyav der. Temel soruyor : -Bağcıkli midur?
AYNI YAŞTA TEĞİL MİDUR?
Temel yaşlanmış ve sol ayağı devamlı ağrımaya başlamıştır. Ağrılara dayanamayan Temel günün birinde doktora gitmiş : -Eyi çünler toktor pey. -Buyrun size nasıl yardımcı olabilirim. -Pir şiçayetum vardur. -Anlatın sizi dinliyorum. -Haçan pubenim sol ayağım tevamli olarak ağrımaktadır. Temeli kısa bir süre inceleyen doktor teşhisini koyar. -Efendim sizin sorununuz yaşlılıktan meydana gelmektedir. Yani ayağınızda romatizma vardır. Doktorun bu teşhisini duyan Temel : -Ula toktor pey madem öyle diyeysunuz ama penum sağ ayağım hiç ağrımıyor o da öbür ayağımla aynı yaşta teğil midur.?????
BANA GÜVENMEYİN
Gazetede şöyle bir ilan çıkmış : "Bir müdür aranıyor.Yüksek tahsilli, İngilizce ve Fransızca bilen, askerliğini yapmış, 30 yaşından gün almamış, boyu 1.85'den yukarı ve bekar olması gerekir... Temel başvurmuş : -Ben demiş, yüksek tahsil şöyle dursun ilk mektebi bile zor biturdum.İnciluzce de Firansizca da bilmeyrum.Yaşım 45'den yukarı, boyum 1.67... -Eeee, demişler.Ne demek istiyorsun? Temel gayet ciddi : -Bu ilanı verduğunuz müdürlük işi var ya, ha bu iş için bana güvenmiyesunuz demeye geldim...
BAŞLARINA BİRŞEY GELMİŞ Mİ?
Temel askerdeymiş. Teröristlerin köprünün altına gelip pusu kuracakları haberini almışlar. Temelin bölüğüde teröristlere operasyon düzenlemek için köprüde pusuya yatmışlar. Bir saat olmuş gelen giden yok, iki saat olmuş yok, beş saat olmuş yok. Temel komutanın yanına giderek : -Komutanım gidip bakıyım başlarına birşey gelmiş olmasın, demiş.
BENDE BAŞARILI BİR ERKEĞİM
Karadeniz'in erkekleri köy ve kasabalarda genelde önden giderler. Hanımları da bir kaç adım geriden onları takip ederdi. Trabzon'a gelen Musa Ağacık (Star Gazetesi köşe yazarlarından) önden giden adamı görünce dayanamaz durdurarak sorar : -Beyefendi, sana demokrasi ve hak adına bir soru soracağım. -Buyur sor? -Şu geriden gelen teyze hanımınız mı? -Evet, ne olmuş? -Demokrasi ve hak adına sen bu vaziyetten utanmıyor musun? Sen önde hanımın arkada. -Niye utanayım ki? Her başarılı erkeğin arkasında bir hanım yok mudur? -Vaaar! -Eeee!Bende başarılı bir erkeğim.
BENDE TUTULDUM
Doktor Temel hastasına sorar : -Verdiğim ilaçlar iyi geldi mu? Hasta : -Neden sordun? Temel : -Aynı hastaluğa pende tutildum da ondan.
BEN GERİ DÖNÜYORUM
Temel'e Dursun Karadeniz sahilinde oturuyorlarmış Temel Dursuna demiş ki : -Gel beraber Amerika'ya yüzelim. İki kafadar Karadeniz'den başlamışlar yüzmeye. Fıkra bu ya Amerika'ya yaklaşmışlar özgürlük anıtını görmüşler tam bu sırada bizim Temel : -Dursun ben kesildum geri doneyrum, demiş.
BENİM ABİ DEVAM ET
Adamın biri yeni BMW siyle havalı havalı dolaşıyormuş. Kırmızı ışıkta durmuş. Bir kaç saniye sonra kamyon arkadan SHRANKKKKKK diye vurmuş. Adam dısarı çıkıp bakınca kamyondan Temel inmiş ve başlamış yalvarmaya : -Abi etme eyleme ben bu üç kuruş maaşla bu arabanın aynasını alamam beni bağışla. Sen büyüksün abi yaptık bi eşşeklik bağışla abi beni. Adam acımış Temel'e.Tam arabayı tamire götürürken yine bir kırmızı ışıkta durmuş. Yine arkadan kamyon geçirmiş buna. Sinirli sinirli çıkmış adam tekrar. Bi bakmış yine Temel! Camdan bağırmış : -Benim abi ben, devam et!
BEN ZATEN 8 FOTOĞRAF MAKİNESİ GETİRMİŞTİM
Temel'in vesikalık fotoğraf çektirmesi gerekir.Arkadaşı Dursun Temel'e : -Sen şuraya bir çukur kaz ben fotoğraf makinesini alıp geliyorum, demiş.Bir süre sonra Dursun gelmiş bir de bakmış ki Temel 8 adet çukur kazmış.Dursun şaşırmış. -Niye 8 tane çukur kazdın deyince. Temel : -8 adet fotoğraf çekmeyecekmiyiz.İşte onun için demiş. Dursun ise : -Hiç gerek yoktu.Ben zaten 8 tane fotoğraf makinesi getirmiştim, demiş.
BEYAZ AT BENİM
Temel ile Dursun iki tane at almışlar. Fakat devamlı karıştırıyorlarmış. Hangisi kimin atı belli değil. O yüzden Temel'in aklına parlak bir fikir gelmiş ve atın bir tanesinin kuyruğunu kesmiş. Dursun'un ona inat o da diğer atın kuyruğunu kesmiş. Temel bu sefer atın bir tanesine boya ile işaret koymus. Dursun'da ona inat aynı yere aynı boya ile diğer ata işaret koymuş. Bakmış ki böyle de olmuyor. Temel Dursun'a : -Ha Tursun bak bu böyle olmayacak Beyaz at benimki, siyah at da seninki olsun, demiş.
BIYIK
Lazistan'ı gezmekte olan turist : -Allah Allah, burada herkesin bıyığı var, demiş. Temel, burnuna dikkat çekerek : -Piz önemli ve değerli şeylerin altini çizeruz.
BİR KUZUDA EVDE
Bir inşaata amele alınacaktır. Alınacak elemanları kalfa Cemal'in seçmesi istenir. Adaylar kalabalıktır. Bu durumda Cemal sınav yapmaya karar verir. -Pize 1 kisi lazımdur. Pu nedenle sizu imtihan edeceğum. Bir ara gözü Temel'e ilişir. Burnundan tanımıştır. Hemşehrisini işe almak ister. Önce Temeli sınava alır ve sorar. -Hemşerum söyle baa bakalum.. Sana 3 kuzu verdum, sonra 2 kuzu daha verdum kaç kuzu oldi? -6 tane oldi. Cemal biraz bozulur ama çaktırmaz. -Tabi bu soru biraz zor oldu piraz taha kolayini sorayum. -Sana 2 kuzu verdum, sonra 1 tane taha verdum kaç kuzi oldi ? -Tört kuzi oldi. Cemal sinirlenir, Ama hemsehrisinide işe almak ister. -Peçi 1 kuzi verdim, sonra bir kuzi taha verdum kaç etti ? -Üç etti. Bunun üzerine Cemal iki tokat çakar ve tekrar sorar. -Pir kuzi verdum, kaç kuzin oldi? -İçi tane. Cemal iyice sinirlenir ve Temeli iyice döver. -Ulan hemşeru teyup işe almak istedum, sende tam salakmişsun. Ula sağa pir kuzi vermişsem pir kuzin olur anladun mi? -Olir mi, der Temel. -Penum evde bir kuzi de kendumin var.
BİR ŞANS DAHA VER
Öğretmen Temele kafayı takmış.İlla sınıfta bırakacakmış çocuğu diye millet dedikodu yapmış.Öğretmende halkın önünde Temeli sınav yapmaya karar vermiş.Stadta millet toplanmış.Ve öğretmen megafonla Temele sormuş : -Yedi kere yedi kaçtır? -Kırk tokuz demiş, Temel. Bir saniye sonra staddakiler ayağa kalkıp hep bir ağızdan : -Pi sanş taha ver, pi sanş taha ver, diye bağırmışlar.
BİSİKLET
Trabzonla Rize arasında bir zamanlar gümrük varmış. Temel hergün bisiklet ve önünde bir kum torbasıyla gümrükten geçermiş. Bir gün Gümrük Memuru bu durumdan kuşkulanmış. Temel'e : -Dur. Ne geçiriyorsun gümrükten, demiş. Temel : -Kum, demiş. Memur kum torbasına elini sokmuş karıştırmış gerçekten sadece kum varmış torbada. Bu olaydan sonra Temel yıllarca gümrükten bisikletle önünde kum torbası olduğu halde geçmiş. Yıllar sonra Trabzonda bir kahvede Temelle Gümrük Memuru karşılaşmış. Gümrük Memuru : -Ula Temel artık emekli oldum sana birşey yapamam gerçekten ne geçiriyordun gümrükten?, demiş. Temel : -Bisiklet, demiş
BİZ NE DEDİK
Temel bir gün hakimin karşısına çıkartılır. Hakim Temel'e sorar : -Evladim senin adın ne bakim? Temel : -Adım "Temel", fakat "Z" si yok. Hakim biran düşünür ve Temel'e dönerek der : -Evladım, "Temel"de "Z" yok ki! Temel hemen cevabı yapıştırır : -Eeeee, biz ne deduk hakim bey?